.
Jingle bells.........**....................Jingle bells
........................................................................Jingle bells
........................Jingle bells...............*.......*
. ..........*....................................Jingle bells
Jingle bells
....................................................*.............................jingle bells
...............Jingle bells
...........................................................Jingle bells
*..........Jingle bells
.......................................Jingle bells......................................*....*.........*
...jingle bells....................... *
.........*..................................................jingle bells
28 Aralık 2007 Cuma
üçyüzaltmışbeşincigün
fark belirtmece
o günden b ugüne çok şey değişti;
on dört santim kısaldım ya
da on dört kere açıktım
ya da on dört kat daha az hoşlaştım.
16 Aralık 2007 Pazar
sıkı yönetim misali
Yasaklıyorum tüm parfüm ve buna benzer kokuları.
kendi koksun,
insan, insan koksun.
Yasaklıyorum çatal, kaşık, bıçak materyallerini
yerken elleri ile yesin, hissetsin tokluk edicilerini.
özüne dönsün insan.
Yasaklıyorum kıyafetleri, giyinmesin hiç kimse.
İlk günkü gibi,
ilk rahme deydiği andaki baş roldekiler sanki giyinik miydi
içerden dışarıya çıktığında insanın içinden insan sanki giyinik miydi.
Yasaklıyorum ayrılıksız ilişkileri,
bitmeyen sevginin işteşlik hallerini.
olsun ayrılıklar
kendiyle kalsın insan
kendi olsun
ilk günkü gibi.
yalnız kalmak ve
yalnızlık kelimesini kullanmak
bu kadar yüz kızartıcı olmasın.
kaybetsin eski, etkili anlamını bu kelime.
İnsan, insan olsun
Öz olsun.
Korkmasın hiçbir zaman öz olmaktan
İnsan olmaktan.
tespit//gözlem
Boş olan bir restauranta girip yemek yerken etrafınızın dolduğunu ya da yine boş olan bir ATM’ye girdiğinizde para çekerken arkanızda 3-4kişilik bir sıra oluştuğunu gördüğünüzde içinizde bir ‘’seçilmiş insan’’ düşüncesi kaplıyor mu?
10 Aralık 2007 Pazartesi
9 Aralık 2007 Pazar
7 Aralık 2007 Cuma
sürrealizm
3 Aralık 2007 Pazartesi
koordinatlar
bugün; yarının dünü
şimdi; sonranın öncesi
burası; oranın berisi
bunların hiçbir yerine
konumlandıramıyorum seni.
görmenin vizitesi pahalı
heyecanını yaşıyorum
milli olmak için genel eve giden
on sekiz yaşındaki gencin,
her seferde denmese de
gölgeni görünce senin.
28 Kasım 2007 Çarşamba
noktalama
- tükenmez kalem; yalanların en büyüğü!
- Merdivenleri 2şer 2şer çıkmak marifet değil artık bu yaşta
- çıkmaz sokaklar hüzünlendiriyor beni. kendime benzetiyorum o sokakları. yakınlık hissediyorum. oturuyorum en çıkmaz taşına. ve anlatıyorum ona hiç kimsenin anlamadıklarından hayatımda.
- hüzün uzun bi kelime!
- seni anlamak için cümle içinde kullanmak bile fayda etmedi
- gel ikimiz de karanlık yapalım odaları.
24 Kasım 2007 Cumartesi
23 Kasım 2007 Cuma
Rönt,gen’im
kraliyet ailesinin laneti
Meni’lerimi atarkenki gibi bir titreme değildi bu, saf korkunun tanımı. Yabancı gelmiyordu, tanıdık sanki bi yerlerden. Korktukça hatırlamaya başlıyorum daha da titrerken. Bu korku sabah ezanı okunurken çocuklukta hissedilen korkunun ta kendisi idi, itlerin havlaması da içinde olan dakikaların aynısıydı, aynasıydı bu korku o korkunun. İtmeye çalıştıkça onu, sıktıkça kendimi yaşanılan şey idi bu.
Az önce gördüm çocuksu öcümü. Onu içime aldım, sarıldım, sorular sordum. ‘’Neden beni seçtin’’ olmuştu ilk sorum. Şaşırmıştı o da, hiç böle karşılayan olmamıştı daha önce herhalde. Yüzünden de okunuyordu anlamlaştıramadığı. O konuşmuyordu. Sadece bana bakıyordu. En çok ‘’sen erkek misin kız mısın’’ sorusuna şaşırdı. Bi süre sonra kayboldu, gitti. Biraz hüzünlendim açıkçası.
Az önce gördüm çocuksu öcümü, iyi gelmişti-hemen gitti. Konuşmak iyi geldi.
16 Kasım 2007 Cuma
etkilerinin benimsenmesi
Boğazımın
her düğümlenmesine değerdi
her deyişin
her değişin ve beni
her devşirişin günahkara geceleyin.
11 Kasım 2007 Pazar
ders: matematik
Borçlu hissediyorum kendimi
çıkarma işlemlerindeki
misafirperver komşulara,
sıkça on’luk almaya gittiğimiz
ilk okulda.
9 Kasım 2007 Cuma
8 Kasım 2007 Perşembe
5 Kasım 2007 Pazartesi
2 Kasım 2007 Cuma
1 Kasım 2007 Perşembe
ilmik ilmik duman
İdama son adım son sigara adamın,
yanmayınca bir türlü.
Asıl o zaman asıldı dalına ağacın.
[kirmizi]
benze ve öl!
Tırnaklarım uzadıkça babam geliyor aklıma
ve ben büyüdükçe daha da benziyorum,
babama.
gurur bir tarafta
hüzün diğer tarafta
durmakta.
[kirmizi]
tespit//gözlem
.
baylar, aşık olununca aşk yapılacağını;
bayanlar, aşk yapılınca aşık olunulacağını düşünürler...
[kirmizi]
28 Ekim 2007 Pazar
noktalama
- neden hiç bayan kuyumcu yok!.
- orta boyda bir dolmuşun arka dörtlünün en sağına oturup sallandın mı koca otobüs sallanır. ben o zaman kendimi çok güçlü hissediyorum. kaç kiloluk aracı salladım diye. insana bi öz güven geliyor.
- bi takıntı vardır; böyle saçını yaptırdın mı ertesi gün en sevdiğin, en güzel elbiselerini giyersin, kıyafetin, tokan, küpen, bilekliğin, ayakkabın hepsi böle uyumlu olur. sokakta yürürken sanki herkes sana bakıyormuş gibi gelir. hatta yere öle bi basarsın ki izin kalır, öle bi bakarsin ki sanki küçük dağları sen yarattın da büyük dağların ihalesinde en yüksek fiyatı sen verdin. çok güvenirsin kendine, kimi getirseler önüne tavlarsın. tekstil sektörünün etkileri işte.
- yoğurtlu ekmek üzerine kırmızı biber. yanında peynir. ısırınca ağzına, yanağına bulaşır. çok sevimli olursun. hem doyarsın hem sevimli olursun.
.
[kirmizi]
23 Ekim 2007 Salı
20 Ekim 2007 Cumartesi
mavi önlük
ana dili gibi öğrendirdim dilimi. Eğer
yer alsaydı okul fişlerinde ana’mın ismi.
[kirmizi]
doksan ‘uç’
Tahterevalli’de yukarda olmak istediğin için
aldım ben bu bütün kiloları.
Belki oradan aşık olursun dedim.
Olur musun… bilemedim.
[kirmizi]
18 Ekim 2007 Perşembe
sinekritik
- Trainspotting
- Forrest Gump
- Requiem For A Dream
- V For Vendetta
- The Shawshank Redemption
Bunları izlesem kültürlü bi insan olur muyum?
Sevişilecek adam olur muyum?
Toplumda statüm değişir mi?
.
[kirmizi]
16 Ekim 2007 Salı
konuşamayacı
- Hayatta en hakiki mürşit dilimdir. Pardon ilim sürçtü.
- ...
- ...
- ...
- ...
- ...
- sürç-ü lisan ettiysek af ola
[kirmizi]
14 Ekim 2007 Pazar
sebeplerini buldum sanırım.
.......................................................az'dım bu yüzden dedin aşkım
söylemlerden yemek yapmak?
.
- yenilir yutulur cinsten değil söyledikleri!
- sadece duymasam sorun yok o zaman.
[kirmizi]
9 Ekim 2007 Salı
zarıl zarıl
çevirirken çıkan sesten haz duyan bünye zorlanıyordu tekrar aramaya gelince.
noksan doksan
.
Doksandokuzun en büyük talihsizliğidir yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmesi ama ‘’tam’’ olamaması.
Tıpkı dedesi dokuz
..........oğlu dokuzyüzdoksandokuz
..........torunu dokuzbindokuzyüzdoksandokuz gibi
[kirmizi]
2 Ekim 2007 Salı
1 Ekim 2007 Pazartesi
tespit//gözlem
26 Eylül 2007 Çarşamba
kalabalık
. . . . |
. |
[kirmizi]
25 Eylül 2007 Salı
yokuşlar, köşe başları, kaldırımlar.
-
Özlemişim okul yolunu
omzumda çanta,
kulağımda müzik,
sırtımda ter
ile
yürümesini.
[kirmizi]
21 Eylül 2007 Cuma
National Geographic
Spiker: balta girmemiş ormanlar…
Ben: hııı! Bizim toplumdan bahsetmiyor.
[kirmizi]
televizyonu özledim.
Düzinelerce dizileri dizip dizileri diz boyu yapan yapımcılarla birlikte biz de kırıp dizimizi dizip dizileri gecelerimize düzüyoruz zamanlarımızı. ....Haberimiz yok.
[kirmizi]
16 Eylül 2007 Pazar
.4 a .5 buldu .7 ca .1 b .3 mac .6 rma .2 ul
-
-
---.10 o-----------------------------------------.1 h--------------.32 k
----------------.2 e---------------.30 m-----------.11 l-------------
------.29 r-------------------.19 m-----------------------------------
---------------.17 d-----------------.12 u-----------------------
.9 y---------------.28 u-----------------------.8 ü--------------
-------.27 d----------------.14 e------------------------------.20 d
-----------.6 r-----------.35 i------------.18 i-----------
---------.5 ü-----------------------------------.31 a
---.16 e----------------.34 ç-----------.21 ı
------.26 a-------------------------------------------------------.13 d
-------------------.25 d------------------------.22 ş
---------------------------.33 i
---------------------.7 l-------------.15 n---------------.3 r
-.4 t-------------------------.23 ı----------------.24 n---
-
-
-
-
-
----------------------------.36 n
-
-
[kirmizi]
çiftçilik zor zanaat
-
-
--
-------bak bi! Bakarsan........da olur........da...kimi zaman.
14 Eylül 2007 Cuma
kabullenmek ve şaşkınlık
anneminki mecburi idi
[kirmizi]
kafamda yine yeni soru
---------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------
-----------------''görüntüle (yeni bir pencerede)''
-----------------bu ibareye sağ klik yapıp ''yeni pencerede aç'' diyince
-----------------yepyeni bir pencerede mi açılıyor?
-----------------yoksa açılan pencere yesyeni mi oluyor?
[kirmizi]
tespit//gözlem
ntv'deki 12 dev adam reklamlarında neden sadece ispanyol teması işleniyor. bizim tek rakibimiz ispanyol takımımı, bütün takımları yendik de sadece onlar mı kaldı ya da biz finale kaldık da ispanya ile mi oynıcaz? tamam turnuva ispanya'da yapılıyor olabilir bu tema ön plana çıkarılabilir ama neden rakip olarak gösteriliyor. Bi de çok kötü bi performans sergilememiz rağmen reklamın dönmesi ayrı bi soru işareti. İspanya takımı çok iyi bi basketle finale doğru gitsin biz halen adamların boğasını yere serelim, matadorunu korkutalım. Bunlar ilginç. Dikkatimi çekti.
[kirmizi]
8 Eylül 2007 Cumartesi
komşuda yazılır kelimeler bize de düşer
tatile çıktığımız zaman (internet erişimi olmayan) bu blokları
''biz yokken
bizim çiçekleri sular mısın gibi
bizim balıkların yemini verir misin gibi
bizim tavuklara bakar mısın gibi''
komşuya veremez miyiz?
- komşu, ben yokken benim bloğa yazı yazar mısın?
[kirmizi]
bermuda aşk üçgeni ve kurtuluşu
-------------------------------------------------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------a---------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------G---------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- -------------------------ş-----------------------------k------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------------------------------------------------
//kurtuluş burada gizli: G Noktası
[kirmizi]
2 Eylül 2007 Pazar
kütüphane yolunun başında
madem ay eylül
o zaman;
''...Belki benim kağıt param,
Bir şekilde, döne dolaşa
Senin cebine girmiştir. ...''
------------------------------------------------Bülent Ortaçgil- Eylül Akşamı //
[kirmizi]
yeni bi şey
-------------------------------------------OKY
---------------------------------YİĞİT ÖZGÜR
-------------------------------UĞUR GÜRSOY
------------------------------ENDER YILDIZHAN
---------------------------------ERSİN KARABULUT
---------------------------------YILMAZ ASLANTÜRK
---------------------------------------UMUT SARIKAYA
------------------------------------------YAVUZ ÖZTÜRK
-----------------------------------------------BARIŞ UYGUR
-----------------------------------------------DENİZ ENSARİ
------------------------------------------------FIRAT BUDACI
--------------------------------------------ENGİN GÜNAYDIN
-------------------------------------------VEDAT ÖZDEMİROĞLU
---------------------------------------------MEMO TEMBELÇİZER
-
-
-
[kirmizi]
yılın son Grand Slam'ında son.
-----------------
------------------güzel
------------------akıl alıcı
Sharapova'nın iç gıcıklayıcı -çığlıkları kortlarda inledi bu aralar.
------------------ürpertici
------------------çıldırtıcı
[kirmizi]
31 Ağustos 2007 Cuma
eskilerden
eski ''parliament pazar gecesi sinema'' kuşakları?
pazar banyosundan sonra
uyumadan önce
temiz olmanın verdiği mutluluk
ertesi günkü okul isteksizliği
ile karışık duygularla izlerdim.
--------------------------------------------------------------''Batman''
[kirmizi]
kelimeler...kelimeler...nelerdiler
-
Patik - Abaküs - Turuncu Balıklar
Patik beyaz.
Abaküsün kırmızı boncukları.
belli zaten Balıklar.
Aklımda canlandılar,
Hüzünlendim.
[kirmizi]
30 Ağustos 2007 Perşembe
28 Ağustos 2007 Salı
anneannemin tahta masasında
börülce en sevdiğim ................................................................abö
yemekmiş yoğurtla. ................................................................rül
.................................................................................................cey
.................................................................................................apa
.................................................................................................sın
.................................................................................................???
25 Ağustos 2007 Cumartesi
sıkıntıdan yeni uğraşlar
yanlış buzdolabı saatlerini
düzeltme görevini üstlendim
kendime son günlerde nedense.
[kirmizi]
24 Ağustos 2007 Cuma
ağız tükürüğü değişiminin dili
ne mösyö de sen bana
ne ben sana madam.
sadece öpüşelim Fransızca.
[kirmizi]
takıldı kendime, kafama sordum
çalışan kadın olmak mı zor
oğlu olmak mı?
bir de koca-mak- tarafı var bunun.
[kirmizi]
23 Ağustos 2007 Perşembe
bir oyun
Bir.iki.üç.dört.beş......onyedionsekizondokuz......
otuzikiotuzüçotuzbeş......ellisekizellidokuz...... altmışbiraltmışiki......yetmişbeşyetmişaltıyetmişsekiz......doksanbirdoksaniki ......doksansekizdoksandokuz…...
Yüz!
önüm
arkam
sağım
solum
sobe.
saklanmayan aşk be!
[kirmizi]
22 Ağustos 2007 Çarşamba
neyi kastetmek
aloha
demek için boyuna zırvalayanım.
beklentiye bir eklenti
aşk bürün(e)medi
vücuda, akla
göze, kırmızı ruja,
topuklu ayakkabıya.
Henüz.
[kirmizi]
19 Ağustos 2007 Pazar
tespit//gözlem
puf!
romantik-komedi mi yoksa fantastik-bilimkurgu mu anlayamadım.
tamam katıksız, sürekli aksiyon sıkıcı olabilir ama bu filmde biraz kantarın topuzu kaçmış gibi geldi. gümüş'ü ilk başlarda kötü bilip bi anda içine aşk katılmış bir hikaye ile iyi adam oluverdi.
bi anda tüm uzayı yok eden ne olduğu belirsiz bi şey oluşaveriyor. olaylar çok hızlı gelişiyor, arada boşluklar kalıyor. ilk uyarlamasında da vardı .
başka bir örnek verecek olursak; örümcek adam 3'deki uzaydan gelen siyah- yine ne olduğu belirsiz- madde çıkıveriyor.
bu tarz değişimleri, dünyayı ele geçirmek isteyen madde, insan, canlı ve ya her ne düşünce ve aktivite ise daha mantıklı olamaz mı ve akla daha çok yatan, bi anda süpriz ben geldim kıvamında olmasa.
''Shredder'' vardı ve dünyayı ele geçirmek istiyordu. basit, şaşalı ve akla uygun.
akla e birader ateşten adam, plastik adam vs akla uygun geldi de bu mu akla uygun değil sorusu gelebilir ama kahramanlar filmin (çizgi romanın) gerektirdiği bi olay ama benim bahsettiğim bundan farklıdır.
film güzel, eğlenceli, gidilsin, izlensin ve gümüş sörfçü çok karizma!
[kirmizi]
anket!
güzel : %2
iğrenç : %3
yazılar iyi de mi şablon iyi olsun : %6
cud//onur haklı : %8
şablonun canı cehenneme, %6'lık kısmı tartışmak istiyorum, merak ediyorum sebebini.
tartışmak, fikir almak istiyorum yazılar hakkında. kullandığım kelimeler mi kıt, bayat, duygular mı ekşimiş, biçimsel olarak mı yamuk, yazıların içi mi boş.
tüm ağır, kanlı eleştirileri bekliyorum, merak ediyorum sebebini.
[kirmizi]
18 Ağustos 2007 Cumartesi
17 Ağustos 2007 Cuma
gecenin adı istisna
her kız her şeyi bildiğini iddia edebilirdi
annesine,
gerdek gecesi haricinde
[kirmizi]
16 Ağustos 2007 Perşembe
15 Ağustos 2007 Çarşamba
belediye başkanın bana verdiği yetkiye dayanarak
bugün 15.08.07 haftanın tam ortası, |
13 Ağustos 2007 Pazartesi
Yücel'ilişinin 8.yılı
Bugün bir Can Yücel’di
gökyüzüne.
Bu dünyadan gidenlerin güzargahını
gökyüzü yapmak gidişi sevimli kılan
bir aldatmacadır bence.
Bugün bir Can Yücel’di
gökyüzüne.
Birçoklarının içinde ve ya içine yüceldiği gibi.
Bugün
Can
Yücel’di,
diğer günlere nazaran
bir üzüntü yüceldi.
İyi yücelmeler ustad,
Saygılar…
[kirmizi]
12 Ağustos 2007 Pazar
durum vs durumuma
Duymamışınızdır hiç;
ev
ultrasonik dağınık,
ultrasonik bir bulaşık,
ultrasonik çamaşır,
ultrasonik açlık,
ultrasonik yorgunluk,
ultrasonik uyuşukluk
ve
hepsi bende mevcut.
[kirmizi]
11 Ağustos 2007 Cumartesi
kitap. ben. sen(!)
müslehiddinoğlu dedi ki (şablon):
kirmizivmuzik'de şaşırtıcı değişiklik.
yeni şablon. beğendim mi? sanırım hayır.
veya yeniliklere alışmam kolay olmuyor.
sanırım yadırgadım ama zamanla icime siner....
...yalnız sanırsam bu şablon hoş olmamış.bu kanıdayım....
...sana yeni şablon gerek!...
[cud//onur]
9 Ağustos 2007 Perşembe
doğmamış bünyesel iletişime
tanışmadım.
dokunmadım.
görmedim - resimsel veya derisel -
duymadım bile!
okudum (onu).
sadece okudum!
noldu?
noldum?
İrkildim!
Uyarıldım!
Kıskandım!
Saygı duydum!
Hayran oldum!
Küfür ettim! - iyi manada -
Saygı duydum! (bir daha)
Sonra?
Sonrası;
‘’delikli duvarı’’na alçı olmaya çalıştım.
en sevdiği ‘’senaryo’’su olmaya çalıştım.
iyi yazan olmaya çalıştım.
cevabı olmaya çalıştım.
sıra arkadaşı olmaya çalıştım.- bu çalışma sıra’dan kaynaklıydı. Vazgeçtim -
deney faresi olmaya,
''kırıntı dertler''inin koyacağı sepeti olmaya çalıştım.
''düş''ü olmaya çalıştım.
yarınki ''o'' - ''ağustos''daki ''uyku''su olmaya çalıştım.
bi süre sonra bu çalışmalara alıştım.
sonra onlardan kurtulmaya çalıştım.
en önemlisi anlamaya çalıştım.
- anladım mı?
-Sanmam!
- anlıyor muyum?
-Çok zaman var!
- anlar mıyım?
…
…
-Belki!!!
[kirmizi]
7 Ağustos 2007 Salı
mono di ve tri
1-Sıkıntı; Tutamıyorum bir türlü ağzımda mentos'u çiğnemeden. Dilimle deyişmesi hep kısa süreli. 2-İstek; Son limonlu mentos’um olur musun? Dilimle deyişmesi hep uzun süreli. 3-Ve çelişki; Platonik bir adamın dokunmalı, deyişimli bir mevzudan bahsetmesi. [kirmizi] |
1 Ağustos 2007 Çarşamba
saat yedi:günün özeti!
Yoruldum!
Eve girdim.
Sevişmeye bile mecalim yoktu.
Yorgunum.
Kapıdan giriyorum!
Sevişmeye bile mecalim yok.
Yorgun olacaktım
Kapıdan girecektim
Sevişmeye bile mecalim olmayacaktı!
[kirmizi]
29 Temmuz 2007 Pazar
iyi uykular!
‘’Karanlık; spot ışıklar yanmadan önce sahne karanlıktır.
İnsan; spot ışıklar onu aydınlatmadan önce insan sadece insandır.
Karanlıkta kalanlar ışıkları kıskanırlar ama o insana öznel. Orda olmasının bir nedeni vardır mutlak ama yalnızlığına kaçmak ister. Yalnızlığın yalnızlık olacağı bi yer mutlaka vardır.
Gel, seninle bir adım atalım şimdi.
Ben gidiyim! Emin ol ki bir süre ayrı kalırsak hiç bi şey düzelmicek.
Olsun ben biraz gitmek istiyorum.
Kravatımı çözmek, makyajımı silmek, şişmanlamak istiyorum. Saçlarımı uzatmak, tırnaklarımı kesmek taze fasulyeden bahsetmek…kimin daha iyi olduğundan habersiz. Artık en iyi olmak değil, en iyiyi almak istiyorum.
Tercihlerimiz yolumuzu aydınlatır.
Işıkları, kadınları, ‘’alkışları‘’, parayı, dedikoduları, araba anahtarlarını, soruları, olmamış cevaplarını sana bırakıyorum.
Onları al!
Alabilirsin zor değil.
Spot ışıkları yandığında tavşana dönüşmüyorsan eğer.
Neyse, buralarda olıcam. Size bakıcam, başkalarını sevmenizi izlicem. Mutlu olucam!
Çünkü ben de onları sevicem.
Uyuyamayanlar için uyutmama televizyonu artık sona eriyor.
İyi uykular!... ‘’
okan bayülgen'in sesiyle. ve
okan bayülgene saygıyla!
[kirmizi]
yılın 203. günü
Sandıklardan sandıkları vaziyeti olacak sananlar, Sandıkları olmayınca (sanmadıkları olunca) kafalarını sağa sola sola sola, vurdular. Yüzler sol(un)du. 100’ler solundu (kaybetme sebebi). Nedenleri arandı, bulundu - bulunmadı, yazıldı, çizildi, silindi; Nedenleri konuşuldu, susuldu, açıklandı. Sonuç; yüzler acıklandı - acıklandırıldı. Sonuç; 100’ler solundu. Yüzler solgundu. [kirmizi] |
12 Haziran 2007 Salı
hey u!
bir adam var burda memleketimden; çok tanımadığım, tanımak istediğim. bazı zaman dilimlerinde sinir krizi geçiren, sıkılan, yurtun koridor tozlarını efes'in yanına çerez yapan, sigara içen, belki sürekli küfür eden.
sonra doğdu bugün. acaba mutlu mu bugün? mum yerine sigara mı üfledi yine bugün?
çekecek gidecek bir gün bu İzmir'den, çıkacak the ''kapılardan'' nedeni kendinde. ne ben anlarım, ne sen, ne siz. Ancak akıl veririz kendimizce.Alır, tartar ya da atar, çarpar, böler; sonucu kendinde.
Var hayalleri; gerçek olma ihtimali olan, olmayan ama hayal kurman güzel, yazı yazman güzel, okumak daha da güzel.
Entel adam, the ''radyokafalar''da bul sen kendi ruhunu. Bu yazı bir denemedir ruhunu bulmamda senin ya da küçük çapta saçmalama ama güzel seni tanımak buralarda.
Biraz ''turuncu'', biraz ''mor'' ve biraz ''kokusu'' nu koymak istedim ideolojik aşk düşüncenin senin ve biraz ''hüznü'' nü almaktır amacı bu harf ve onların kaynaşması sonuçta oluşan bu kısa-uzun cümlelerin. Ama en çok ''kırmızı'' ve ''kahkaha'' koymak istedim kendimden, özellikle ''kırmızı'' koyma isteklerinde geberdim ben. Sinirlendim zaman zaman, belki uçtum.
Kantinde görüşürüz,
''cehennemde'' görüşemesek de dostum.
[kirmizi]
11 Haziran 2007 Pazartesi
21. Uluslararası İzmir Festivali
şehrimde müzik var
şehrimde dans
şehrimde Mevlana var
şehrimde sirk kıvamında gösteri var
şehirmde tiyatro var
çalan, söyleyen, dans eden, oynayan, yazan, çizen
ve kuklalar...
hepsi ecnebi;
rus, yunan, alman, fransız, ingiliz
hepsi bir festivalde;
Efes Celcus Kütüphanesi’nde,
Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda,
Gündoğdu Meydanı’nda,
Efes Antik Tiyatro’sunda,
......
çeşit çeşit millet
çeşit çeşit dil ve
kültür, adet
kavga? yok
inatlaşma? yok
ayrımcılık? yok
-sanırım-
dahası var mı?
güzel festival, entel festival ama halka inen festival-tartışılabilir-
yaşıtım festivalle
21'ini doldurmuşuz ikimizde
tohumlar aynı yılda atılmış
aynı şehirdeyiz, aynı yaştayız.
gitmeli!
dinlemeli!
izlemeli!
öğrenmeli!
[kirmizi]
the fifth element
dünyayı kurtarmayacak belki, belki değil kesin, belki bu yazdığım kırmızı cümleler ama bu renkli elemanlar yapabilir belki bir şeyler.
RISAK - LEYİŞBU - ROMLİ - ZIMIKIR - VİMAT
hikayenin gerisi, içeriği, olay döngüleri sizden! kahramanları verdim ben.
kurtarın dünyayı yoksa ölüceğiz!
alın kağıdı kalemi aslında basın tuşlara
yoksa ölüceğiz!
[kirmizi]
4 Haziran 2007 Pazartesi
soyut mutluluğa mı alıştım?
aşılan mayıs ayı kotasından sonra iple çekilen bir haziran ayının başı vardı. indirilecek albümler listelenmiş, gereken sadece ayın başıydı ve geldi o ilk günü ayın. arttı heyecan, beklemeler çoğaldı.
mutlu oldum bir çok download yaptım, bir çok şarkı indirdim ama kendimden şüphe ettim çünkü somut olmayan bir şey yaptım mutlu oldum. beş duyu organımdan ikisini gerçekleştirebildiğim bir olay için mutlu oldum. hatta bilgisayarıma, bana zarar veren bir olay için mutlu oldum.
bu tarafı olayı kakalayıcı tarafı ya da aile gözüyle bakılıp da yapılan bir yorum. duyuyor gibiyim annemin sözlerini: ''olum yeter! gözlerine yazık. bırak artık şunu, gel konuşalım biraz''.
diğer taraftan; müzikle kurulan bağlar. yeni müzikler, tarzlar, sözler, ağza dolanan, arkadaşlara tavsiye edilen şarkılar. üstteki düşünceme da çok takılmamam lazım aslında, soyutmuş somutmuş falan filan. gerek yok diyorum bazen bu kadar düşünmeye, bir olayı irdelemeye.
istedim, girdim internete, istediğim albümü indirdim, dinleyince sevindim.
bu bu kadar!
[kirmizi]