30 Aralık 2008 Salı
dillerdeki dilekler-dileklerdeki diller
14 Aralık 2008 Pazar
2 Aralık 2008 Salı
kelimecilik
benim bu depresif soluklarım tesadüf!
bence değil. ya da
bence öyle.
yalnızlatmak kendimi!
bunun anlamı bende büyük. sendekini umursamıyorum
merak etme.
nefreti insanlığıma
ve insanlığa
dışa kurşunlanması ya da
kurşunlanamaması var etrafta.
daha çok, aslında hep,
kurşunlanamaması var etrafta.
bende de.
rahatsız olmamak artık tesadüf! değil.
bu içe püskürüklüklerimiz
sadece alışkanlık. kabullenişlerimiz
avuçlarımızda, bakıyoruz onlara.
-duygularımızı-sapıkça ve cinayetsel
düşüncelerimizi-hıçkırıklar'ımızı
seçmemiz tesadüf!
cinayet mi sevişmek mi?
hangisi da zevkli..
yutkunarak verilen bir cevap mı
var ağzında.
peki bu cevap tesadüf mü?
körebe oyununda tesadüf değil
ebe olma isteğim.
tüm içtenliğimle ve bile bile. istiyorum
kimseyi de yakalamamak bir de...
13 Kasım 2008 Perşembe
12 Kasım 2008 Çarşamba
masalımtırak
birbirimiz için yaratılmışız
kırmızı başlıklı kızla biz
çünkü
kırmızı
en büyük ortak noktamız.
10 Kasım 2008 Pazartesi
8 Kasım 2008 Cumartesi
konser II
yasemin mori
yakından ve canlı
daha da tatlı..ymış
şundan ben korkumsu bir hücreselim;
sen havyandın ben insan
-bir daha tekrarlıyorum-
ben insandım sen hayvan.
bundan ben korkumsu bir hücreselim.
küçücükmüşün sen.
içime rahatca alabilirim ben.
yüzündeki
dört kırmızı nokta
oturdu
odacıklarıma.
kalsın orda-gıkım çıkmaz.
4 Kasım 2008 Salı
2 Kasım 2008 Pazar
kültürel aşk çarpışması
29 Ekim 2008 Çarşamba
17 Ekim 2008 Cuma
4 Ekim 2008 Cumartesi
1 Ekim 2008 Çarşamba
kelimecelilik
.........
bir dişi sevsem
annemi aldatmış olur muyum!
ya da anne'yi aldatmak diye bir şey var mıdır!
annemi aldatmak istemiyor muyum!
bir dişiye aşklaşsam
annmi aldatmış olur muyum!
*aldatmak
mim!
biz de bu olaya bulaştı-rıldı-k:)
sevgiler, nisancadısı
ve sorular-cevaplar
--blog maceran ilk olarak ne zaman başladı?
26 Mart 2007 Pazartesi. ilk başlarda 2 kişiydik. partnerim 2yazıdan sonra ilgilenmedi blog'la ben de devraldım daha sonra.
--neden blog yazıyorsun?
yazmak beni mutlu eden nadir şeylerden biri.
--en sevdiğin bloglar hangileri?
bloguma verdiğim linkler ve tabi onlardan bazıları daha özel.
--en beğendiğin blog yazarları kimler?
üstteki cevabın aynısı yine.
--en büyük hayalin nedir?
mutlak doğruyu bulmak..coldplay konseri
--şimdiye dek hayallerinden hiç gerçekleştirdiğin bir şey oldu mu?
oldu da..olmadı da
--hobilerin ve fobilerin neler?
sevmiyorum bu soruyu
--en sevdiğin yazarlar ve şairler kimler?
özdemir asaf, sunay akın, cemal süreya, can dündar...
--kim gibi olmak isterdin? seni 2 özelliğiyle etkileyen 5 isim söyle (ünlü veya ünsüz).
babam gibi. 5 isim çok uzun.
--bir günlüğüne beden değiştirme imkanın olsaydı ne olurdun? (hayvan, nesne, vesaire, aklına ne gelirse) ve neden?
kadın-annem- bir de dünyaya bu gözle bakmak lazım.
ve oyunun kuralına uyarak mimlettim birini,
.............mabel
23 Eylül 2008 Salı
İçimdeki karanlık gökkuşağı
zamansız zamanlı gelişlerin
zamanlı zamansız gelişlerin
zamansız zamanlı gidişlerin
16 Eylül 2008 Salı
12 Eylül 2008 Cuma
1 Eylül 2008 Pazartesi
kelimecilik
bu yazmalar alışkanlıktan mı?
kelimeleri dizip saçmalamak ya da edebiyatımsı "şey"ler yapmak.
ya da gerçekten güzel ürünler ortaya koymak.
ah bu alışkanlık.
lanetli duygusuk.
bulaşmasın bedenimize bu duygusuk.
bulaşsa da kusmak lazım.kusmakla geçer mi. sanmam. sadece umut.
umut alışknalık mı peki?
umut etmek. umutlamak. umutsamak.
fiili yerine getirmekle yetinmeyip çocuklara isimlendirmek.
yaşatmak.
yaşamak alışkanlık mı diye sürtük bi soru sorcam. fazla kasmak anlaşılır diye korkuyorum.
peki korku alışk... tamam tamam sustum.
ama "yaşamak alışkanlık mı" sorusu ciddi bir soru ama cevabından değil.
cevabı daha da korkutucu.
cevap verilebilir mi peki? var mı o kadar cesaret bünyelerde.
haybeye yaşantılarını kim söyleyebilcek ki?
sen. ben. o.
belki ben yaşıyorum alışmıkla hayatı. kendimi söyleyemeyip başka künyelere atıyorum pası.
pas ne acı bir kelimedir.
ilk aklıma hüzün gelir.
peki hangisi daha hüzünlendirici?
pas.
alışkanlık.
ya da palıskanlık.-yok bu sadece saçmalık-
bırak bu alışkanlık sorgulamalarını da.
çay koydum. tavşan kanı. gel içelim.
kurabiyeler sen'den.
*alışkanlık
28 Ağustos 2008 Perşembe
24 Ağustos 2008 Pazar
22 Ağustos 2008 Cuma
7 Ağustos 2008 Perşembe
kelimecilik
gölgeler
bölgesel karışlamalarla
şimdilerde daha
siyah VE soğuk.
sığdırmıyor bedenime kendimi
bu üşümüşlük.
Kurtulmak için
atlıyorum kendimden
ama
hep bi ip dolanıyor
boynuma örgüden..
23 Temmuz 2008 Çarşamba
21 Temmuz 2008 Pazartesi
ilan II
dönüş;
ilk..doğduğumuz
.....yere düştüğümüz
.....ağladığımız
.....aşık olduğumuz
.....ıslandığımız
.....özlendiğimiz
.....otobüse bindiğimiz
.....küfür ettiğimiz
.....namaz kıldığımız
.....börülce yediğimiz
.....bağırdığımız
.....derse girdiğimiz yere.
burada özlenen soyut ve somut kavramlar vardı.
orada da oluştu.
Orası?
Uzun şimdi, yazılmaz.
Orası işte sadece.
anlatılacak-yazılacak
çok şey var.
kimisi içte
kimisi dışa vurulacak.
paylaşılacak
duygular, düşünceler, gözlemler
var.
giderilecek özlemler de.
-burdaki özlem bana ait olan, başkasının özlem'ine karışamam-
gülümse sizlere-kendime!
7 Haziran 2008 Cumartesi
ilan
- ....................................ülke
- ....................................hava
- ....................................su
- ....................................zaman
..............................................değiştirme
..............................................zamanı.
..............................................Boş kalabilecek olan
..............................................satırları doldurunuz,
..............................................atılsın kutuya ruhunuz.
bildiri
...............................-bu süre
.................................bir yılın 10,43’de biri-
.................................yokum.
......................................
5 Haziran 2008 Perşembe
genlerimdeki orgazm hapşurukları
biraz daha azalır
sana olan tutkum
çünkü yaşattığın
her orgazmdan daha değerlidir
3 gün bekleyip
özgürlüğe kavuşan ruhum.
Seni ben
bir hapşırıkla
içimden düşecek kadar
tutkulu tuttum.
.
*kaja - kırmızı
3 Haziran 2008 Salı
minnettarlıktaki beden
bir avuc buse aldım
kendimi iyi hissettiren.
Yaşam gücü yapacam onları
kurtarmak istedğiyle prensi kaleden.
25 Mayıs 2008 Pazar
21 Mayıs 2008 Çarşamba
tarif
Kıstım kelimelerimin rengini,
pencerenden döküle gelen
yansıtık’ında kuruttum hepsini.
tılsımınızdan ekledim biraz
bi tutam tutkuntuluk, ama az.
Çeşitli boyalık koydum içine.
Mavi,gri, yeşil... ve
kelimerimi yakın seçtim
senin kelimelerine
sıkkınlığınızı alır diye.
bir müzikal yazdım
‘’Do’’ notası yolun en başındaydı
Çalış’dı - dinlen’di, çal’ındı - dinle’ndi
Sonunda yolun sonuna vardı yine.
Bu çetrefilli süreçte incin’di-incel’di.
yeniden küçük bir senfoni dinlemek güzeldi. heyecan*
kelimecilik
kırmızı başlıklı kızla biz
çünkü
kırmızı
en büyük ortak noktamız.
13 Mayıs 2008 Salı
kelimecilik
İsmin beş halinde yalın yok artık
çünkü kirlendi her hal, her kişilik…
onun da temiz kalması imkânsız gibi.
Emin olmak istemiyorum bu imkansızlıktan
ama elden ne gelir ki
yenince büyük bir iştahla
köpek öğünü yal’ın gibi.
*yalın
11 Mayıs 2008 Pazar
10 Mayıs 2008 Cumartesi
30 Nisan 2008 Çarşamba
27 Nisan 2008 Pazar
kelimecilik
Sırrından zırnık koklatmamak tedbirlilik düşüncesinden.
Sırrın peş peşe sıralanması paylaşımcılık düşüncesinden.
Tedbirlik düşüncesi içersinde olan akla,
paylaşım düşüncesinden;
paylaşım düşüncesi içersinde olan akla,
tedbirlik düşüncesinden yoksun
diyemeyiz bence
çünkü bu durum kişinin içsel dünyasından
kaynaklanmaktadır.
Bir de;
her sırcı ve sırdaş
kendi sırrından asılır.
Sorumluluk ikileşimdendir yani.
Buraya kadar olan zırvalamaların
tartışmaya açık olduğu gayet açıktır.
Hem fikirim.
Ama su götürmez bir gerçek var;
sır sıralandıkça sıradanlaşır.
*sır
26 Nisan 2008 Cumartesi
19 Nisan 2008 Cumartesi
20041988
Nasıl demiştin sen;
“adımla nasil berabersem öylece beraberiz”
bu da benden;
hücresel organizmamda
hep durmasını istediğim
onursal doğum lekem olmanı
rica ediyorum senden
...
kelimecilik
İnsancık diyeceğim bu insanlara
ama sevimlilik katacağından korkuyorum kendilerine.
bu yüzden susuyorum, ve
dörtbindokuzyüzdoksaniki saat oldu
nefret edişimin süresi
insanlıklarının insanından
insanların insanlıklarından.
Dipnot:
Bu insanlık içimdeki hümanistliği doğurdu. Tek başına eksik
Bu insanlık içimdeki hümanistliği büyüttü. Tek başına eksik
Bu insanlık içimdeki hümanistliği öldürdü. Tek başına eksik
Bu insanlık içimdeki hümanistliği doğurmuş, büyütmüş ve öldürmüştür. Tamı bulduk şimdi.
*insan ve insanlık
15 Nisan 2008 Salı
düşman başına
gribal enjeksiyon
gribal ereksiyon
erkeklerin kabusu olsa gerek
bir portmantonun umarsanmayışlığı
2 Nisan 2008 Çarşamba
kelimecilik
sarı paltolu bir hatun.
Hatta afet denilecek güzellikte bir hatun.
Çapkın bir adam bu adam.
Geçiyor zaman.
Yakınlaşıyor hatunla adam.
- metresel anlamda-
kulak verilen “neden tanışmıyoruz” iç sesi.
Bu hatta hataya hızla gidilen bir süreç.
Hızlı gelişen olaylar,
çıplaklığa uzanma süresi kısa.
Sabaha karşı horoz sesi
Türk filmlerindeki gibi.
Adamın her gün görüştüğü hatta
bir hatun.
Hatta aldatılmış bir hatun.
Affedilmeyi bekleyen bir adam.
Hatayı yalvarmacılıkla yontan bir adam
bu adam.
Aldatma süresi kısa, kısacık hatta.
Affetme süresi belirsiz.
Katran dışı.
Kapsam dışı.
Meşgul sesi…
*Hata ve affetmek
30 Mart 2008 Pazar
küçük kara balık
masalındaki prensini ararken
romantizm ağrılarının sebebi.
Kargalar kadar uzun yaşasaydı
küçük kara balık’ ı
gözlerinden akan uykularla
besleyecekti, kendisini.
Sana aldım bu küçük kara balık’ ı
romatizma ağrılarının geçmesi dilekleriylen.
16 Mart 2008 Pazar
hayat öpücüğü olan
LOG 302 - quiz
GER 302 - ödev
BA 302 - sınav
ITF 312 - ödev&quiz
ITF 304 - ödev
buyrun size ölüm haftam.
11 Mart 2008 Salı
bardaki kadın
mario’ da 9 kez oyun bitirdiğimi
söylesem etkilenir mi kız
Ya da
dokuz’lu çarpım tablosunu ezbere bildiğimi.
7 Mart 2008 Cuma
sinirlilik takısı
her gün yorulmaktan yoruldum.
o yorgunluğu enerji ile yoğurup
dinç kalmaya çalışmaktan da
yoruldum.
çok küfür edesim var hayata!
4 Mart 2008 Salı
27 Şubat 2008 Çarşamba
25 Şubat 2008 Pazartesi
noktalama.
- Satır aralarında yaşıyorum son günlerde. Beklerim
- Bu özgürlük içinde tıkılıp kaldım
- Sıkıntı aşısı icat edilmedi mi daha
- Banyoda ağladım az önce ağladığım anlaşılmasın diye.
12 Şubat 2008 Salı
iletişimliğin uzantısı
özlerken beni
aşıkken bana
arzularken beni
kekele.
ben beklerim seni
tüm içtenliğimle.
5 Şubat 2008 Salı
2 Şubat 2008 Cumartesi
30 Ocak 2008 Çarşamba
28 Ocak 2008 Pazartesi
24 Ocak 2008 Perşembe
çalakaşık
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
.....aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure aşure.....
22 Ocak 2008 Salı
istatiksellik
19 Ocak 2008 Cumartesi
içimdeki bulanıklıklarım. tanıştırayım.
bu insaniyetten sıkıldım, boğuldum, öle yazıyorum ne zamandır.
bu insaniyetten sıkıldım başka bi medeniyete mi gitmek lazım. biletin durumu tek gidişlik. bunda kesin kararlıyım. valiz hazırlamak yok. tüm bu medeniyete değmiş maddesel denklemleri bırakmak gerek. hatta kafamı da bırakırsam iyi olacak ama zorluk derecesi yüksek bu isteğin. medeniyet ya da başka bi yerleşik yer seçimi yapmak ana sorgulama. ''neresi'' ve buna bağlı olarak ''neden'' soruları ilk cevaplanması gereken sorgu hallerim. tanıştırayım.
bu insaniyetten sıkıldım başka bi medeniyete gitmek lazım.
bu medeniyetten sıkıldım başka bi insaniyete gitmek lazım.
kendimden sıkıldım belki, ne medeniyette kabahat ne insanlarda. ben kendimi de bıraksam iyi olacak. ama ''neyle'' ve buna bağlı olarak ''nasıl'' gideceğim başka medeniyete ya da insaniyete. bunlar da ikincisel sorgu hallerim. bunlarla ben de yeni tanıştım, şimdi.
bitti...
kendimdeki kızgınlığım
son günlerde anladım ki;
film kültüründe,
müzik kültüründe,
kitap kültüründe
eksik'im.
canım sıkkın. mesafeyi kapatmak zor (gibi). kapatma isteği.
lanet olsun!
17 Ocak 2008 Perşembe
mühendislik
robotlaştığımı hissediyorum.
Bana en yakın ''teknik servisim''-in uzaklığından
bir süre daha bozuk olacağım.
rus ruletinin tersi:
başlangıç noktasına
yaşamsal veri olma
ihtimalli ''acrosomal granule''
sahip haylazların
kalabalıkcana koşusu
12 Ocak 2008 Cumartesi
9 Ocak 2008 Çarşamba
süre giden sayılar
altı günde yaratılan bir dünya
yedinci günde dinlenen bir tanrı
sekizinci gününde yılın, ‘’Şarkısı Beyaz‘’
dokuzuncu gününde yılın
bırakıp bir harfini
yirmi bir bin beş yüz otuz beş
basamaklı yokuşun tepesinde
duran evinin masasına
giden bir ''cins'' ve ''nişancı'' şair!
''adressizlik'' ve ''imgelik'' oyunları, ve
başı kesilmesin diyedir belki
baş harflerini kullanmasının sebebi.
not: artık daha erken bitiriyoruz alfabe yolunu, sayende!
….........
cemal süreya' ya hitafen. saygılar ustad!
5 Ocak 2008 Cumartesi
dönemin sonu
gidilmeyen
yol kenarlarındaki
ucuz
değiştirilmeyen çarşafları
kadar pis bi yorgunluk
bu.