13 Ağustos 2007 Pazartesi

Yücel'ilişinin 8.yılı

Bugün bir Can Yücel’di
gökyüzüne.
Bu dünyadan gidenlerin güzargahını
gökyüzü yapmak gidişi sevimli kılan
bir aldatmacadır bence.
Bugün bir Can Yücel’di
gökyüzüne.
Birçoklarının içinde ve ya içine yüceldiği gibi.
Bugün
Can
Yücel’di,
diğer günlere nazaran
bir üzüntü yüceldi.

İyi yücelmeler ustad,
Saygılar…



[kirmizi]

3 yorum:

Irmak Yiğit dedi ki...

veya..

Kiralık Beyin// dedi ki...

can feda!

Adsız dedi ki...

sonsuz saygıyla ,gerçek şair'den benden sana...

Körü körüne yaşamak

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim" diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...